İçinde zaman olan toplam 78 kelime var. İçerisinde ZAMAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında zaman olan kelimeler listesine ya da sonu zaman ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
zaman belirteci, zamanlayabilmek, mürekkep zaman , zaman çizelgesi
14 Harfli Kelimeler
Vaktizamanında, art zamanlılık, birleşik zaman, zaman bırakmak, zaman geçirmek, zaman kazanmak, zaman kollamak, zaman öldürmek, zamanı avlamak, zaman bilimsel, zamanlayabilme, Dördüncü Zaman, zaman dizinsel, zaman zarfında
13 Harfli Kelimeler
eş zamanlılık, gelecek zaman, ikindi zamanı, yıldız zamanı, zaman tanımak, zamanı dolmak, zamanı geçmek, zamane çocuğu, Birinci Zaman, şimdiki zaman, zaman dışılık
12 Harfli Kelimeler
aynı zamanda, bir zamanlar, geçmiş zaman, İkinci Zaman, kaç zamandır, zaman vermek, zamana uymak, zaman bilimi, zaman birimi, zaman dizini, zamane adamı, iftar zamanı, zaman ayarlı, zaman tüneli, Üçüncü Zaman
11 Harfli Kelimeler
Müruruzaman, Zamansızlık, Zamandaşlık, art zamanlı, çift zamanı, geniş zaman, yalın zaman, zaman almak, zaman aşımı, zaman zaman, zaman zarfı, basit zaman
10 Harfli Kelimeler
Muntazaman, Zamanlamak, ahir zaman, açık zaman, aman zaman, eş zamanlı, kimi zaman, zaman dışı
9 Harfli Kelimeler
Zamanlama, Zamanında, bir zaman, her zaman, ölü zaman, zaman eki, dar zaman
8 Harfli Kelimeler
Zamansız, Zamandaş, eş zaman
7 Harfli Kelimeler
Zamanla, Zamanlı
6 Harfli Kelimeler
Zamane
5 Harfli Kelimeler
Zaman
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Muntazaman
[zarf] Düzenli olarak
""Bu garip ve yorucu vazifeyi, derslerini ve müzakerelerini yaptığı gibi muntazaman başardı.""
Müruruzaman
[isim] Süre aşımı
Zaman
[isim] Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit; Bu sürenin belirli bir parçası, vakit; Belirlenmiş olan an; Çağ, mevsim; Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit; Dönem, devir; Bir süre ile ilgili durum ve şartlar; Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram; Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı; Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri
""Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım."; "Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir."; "Gül zamanı. Çocukluk zamanı."; "Eski müdür zamanında hayli şımarmış olan bu miskin ve ukala herifi sepetledi."; "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu."; "Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir.""
Zamane
[isim] İçinde bulunulan zaman, dönem; Yakınma veya hafifseme yoluyla şimdiki zaman
""Karısı, evin hayatını, kendisi yokken en akıllı adamlar gibi zamaneye uydurmuştu.""
Zamanlama
[isim] Zamanlamak işi
Zamanla
[zarf] Aradan süre geçtikçe, giderek
""Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür.""
Zamanlı
[sıfat] Zamanı olan; Uygun bir zamanda
""Üç zamanlı ölçü.""
Zamansız
[sıfat; zarf] Uygun olmayan bir zamanda yapılan, vakitsiz; Uygun olmayan bir zamanda
Zamanlamak
[-i] Bir konuda en iyi sonucu almak için en iyi, en uygun süreyi belirlemek; Bir işin sürdürülmesi için zamanı planlamak
Zamanında
[zarf] Eskiden; Tam vaktinde
""Zamanında bir Kasımpaşalı Hayalî Hafız varmış.""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü