İçinde taze olan toplam 32 kelime var. İçerisinde TAZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında taze olan kelimeler listesine ya da sonu taze ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
bahsi tazelemek, bilgi tazelemek, nikâh tazelemek, güven tazelemek
14 Harfli Kelimeler
tazeleyebilmek
13 Harfli Kelimeler
tazelendirmek, tazeleştirmek, tazeleyebilme
12 Harfli Kelimeler
el tazelemek, taze fasulye, her dem taze, tazelendirme, tazeleştirme
10 Harfli Kelimeler
Tazeleşmek, Tazelenmek, Tazeletmek, taze soğan
9 Harfli Kelimeler
Tazelemek, Tazeleşme, Tazelenme, Tazeletme, taze para, tazeleyiş, tazeleniş
8 Harfli Kelimeler
Terütaze, Tazeleme, mümtazen
7 Harfli Kelimeler
Taptaze, Tazelik, tazekan
6 Harfli Kelimeler
Tazece
4 Harfli Kelimeler
Taze
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Taptaze
[sıfat; zarf] Çok taze; Bozulmadan, değerinden bir şey yitirmeyerek
""Ama bu güzel, bu ince hatıra, bütün acılığı ve bütün tatlılığı ile içinde taptaze duruyor.""
Terütaze
[sıfat] Çok taze, körpe
""Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş.""
Tazece
[sıfat] Tazeye yakın, taze gibi
Tazelik
[isim] Taze olma durumu, körpelik, taravet; Dinç, diri, canlı olma durumu
""Eskiden söz açılınca yorgun belleğinden şaşılacak kadar tazelikle geçmişe döner, anılarını eksiksiz anlatmaya dalardı.""
Taze
[sıfat; isim] Bozulmamış, bayatlamamış olan; Dinç, yıpranmamış, yorulmamış; Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı; Yeni, zamanı geçmemiş; Genç kadın
""Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum."; "Yüzü taze, taravetli ve güzeldi."; "Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu."; "Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü."; "Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor.""
Tazelemek
[-i; nsz; nsz; nsz] Yenisiyle veya tazesiyle değiştirmek; Bazı yiyecekleri, bayatlamışken kaynatıp taze duruma getirmek; Bir işi bir daha yapmak, tekrarlamak; Bozulduğu düşünülen bir bağ veya inancı yeniden oluşturmak; Unutulmuş bir duygu veya bir düşünceyi yeniden canlandırmak
""Barmenle yardımcısı boşalan kadehleri tazeliyorlardı."; "Hoca bir kere daha tazeleyince harıl harıl yazmaya koyuldu."; "İmam Efendi abdest tazeleyecekmiş dediler."; "Rica ederim, bu bahisleri açıp da dert tazeleme!""
Tazeleşmek
[nsz] Taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek
Tazeleme
[isim] Tazelemek işi
Tazelenmek
[nsz] Tazeleme işi yapılmak; Taze duruma gelmek, tazelik kazanmak
""O gün gelsin, neşemiz tazelensin de gör / Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör.""
Tazeleşme
[isim] Tazeleşmek işi
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü