İçinde oyma olan toplam 84 kelime var. İçerisinde OYMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında oyma olan kelimeler listesine ya da sonu oyma ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
kafasına koymak, oylamaya koymak
14 Harfli Kelimeler
ambargo koymak, burnuna koymak, çekince koymak, meydana koymak, manzara koymak, sahneye koymak, torbaya koymak, üzerine koymak, gözü doymazlık
13 Harfli Kelimeler
Bekleyekoymak, aklına koymak, aklına koymak, gümrük koymak, hareke koymak, çelenk koymak, kafese koymak, işleme koymak, yerine koymak, yoluna koymak, ortaya koymak, oymalı yaprak, sansür koymak, sıraya koymak, üstüne koymak, doyma noktası, limit koymak
12 Harfli Kelimeler
Bekleyekoyma, adını koymak, araya koymak, aracı koymak, fiile koymak, eylem koymak, haciz koymak, gönül koymak, karşı koymak, kayıt koymak, nikâh koymak, nişan koymak, nokta koymak, takoz koymak, tepki koymak, doymamış yağ
11 Harfli Kelimeler
arma soymak, aşırı doyma, gözü doymak, narh koymak, tanı koymak, tefe koymak, gözü doymaz, doymamazlık
10 Harfli Kelimeler
baş koymak, boş koymak, gün koymak, göz koymak, koyma akıl, kâr koymak, oyma baskı, taş koymak, çay koymak
9 Harfli Kelimeler
Doymazlık, Alıkoymak, Oymacılık, Oymakbaşı, ad koymak, ağaç oyma, el koymak, oyma akıl
8 Harfli Kelimeler
Alıkoyma, Güroymak
6 Harfli Kelimeler
Doymaz, Koymak, Oymacı, Oymalı, Soymak, Doymak
5 Harfli Kelimeler
Doyma, Koyma, Oymak, Oymak, Oymak, Soyma
4 Harfli Kelimeler
Oyma
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Doymaz
[sıfat] Açgözlü
""Hani vatandaşlarımız da güç, ele avuca sığmaz, kanmaz, doymaz insanlar olsa bari!""
Doymazlık
[isim] Açgözlülük
Doyma
[isim] Doymak işi; Yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayı almış olması; Bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması; Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, işba
""Tungstenli iyi bir çelik 15000 gauss miktarında manyetizma ile doyma durumuna gelir.""
Alıkoymak
[-i; -den; -den; -i] Bir süre için bir yerde tutmak; Birini, yapmakta olduğu veya yapmak istediği işten geri tutmak; Ayırıp saklamak; Yoksun bırakmak; Mâni olmak, engel olmak
""Arkadaşım beni yemeğe alıkoydu."; "Selim Bey, babamı yemeğinden alıkoyarak mütemadiyen Girit'ten bahsediyordu."; "Bu kitabı sizin için alıkoydum."; "İlk iki karım beni dalmış olduğum macera âleminden bir adım alıkoymamıştılar."; "İki güne yakın bir zaman yalnız su vererek oradan oraya koşturulmuş hayvanı, hangi kuvvet ağzına yanaşmış yiyeceği kapmaktan alıkoyar?""
Alıkoyma
[isim] Alıkoymak işi
Koymak
[-i; nsz] Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek; Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak; Bırakmak; Katmak, eklemek; İmza, tarih, adres yazmak; Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak; Etkilemek, dokunmak; Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak; Bırakmak, terk etmek
""Öteki elini doktorun omzuna koydu."; "Bu işe kimi koyacağız?"; "İçeri kimseyi koymuyorlar."; "Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir."; "Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor."; "Bu söz ona çok koymuş."; "Giderlerini iki ay içinde yerine koydu.""
Koyma
[isim] Koymak işi
Oymacılık
[isim] Oyma yapma sanatı
Oymak
[-i] Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak; Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek; Bıçaklayarak yaralamak; Kazıklamak
""Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi."; "Gömleğin yakasını ve koltuğunu biraz oydu.""
[-i] Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak; Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek; Bıçaklayarak yaralamak; Kazıklamak
""Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi."; "Gömleğin yakasını ve koltuğunu biraz oydu.""
[-i] Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak; Kumaş vb.ni girintili bir biçimde kesmek; Bıçaklayarak yaralamak; Kazıklamak
""Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi."; "Gömleğin yakasını ve koltuğunu biraz oydu.""
Oymacı
[isim] Oyma işleri yapan sanatçı, hakkâk
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü