İçinde okuma olan toplam 46 kelime var. İçerisinde OKUMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında okuma olan kelimeler listesine ya da sonu okuma ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
ciğerini okumak, ezberden okumak, mukabele okumak, yüzünden okumak
14 Harfli Kelimeler
dokuma tezgâhı, içinden okumak, kalbini okumak, okumayı sökmek
13 Harfli Kelimeler
Dokümantasyon, canına okumak, dikiş okuması, Fatiha okumak, mekik dokumak, meydan okumak, rahmet okumak, okuma bayramı, ruhunu okumak
12 Harfli Kelimeler
ezber okumak, gazel okumak, içini okumak, maval okumak, lanet okumak, okuma yitimi, sessiz okuma, okuma kitabı, petek dokuma
11 Harfli Kelimeler
Dokumacılık, bela okumak, yave okumak, okuma saati, okuma yazma, name okumak, sesli okuma, okuma vakti, ekran okuma
10 Harfli Kelimeler
Dokumahane, Dokümanter, tel dokuma, okuma günü
8 Harfli Kelimeler
Dokumacı, Dokumalı
7 Harfli Kelimeler
Dokumak, Doküman
6 Harfli Kelimeler
Dokuma, Okumak
5 Harfli Kelimeler
Okuma
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Dokumacı
[isim] Dokumacılık yapan kimse
""On iki yaşından beri on beş yıl dokumacı olarak çalışmıştı.""
Dokumahane
[isim] Dokuma tezgâhlarının bulunduğu ve çalıştığı yer
""Üç yüz otomatik dokuma tezgâhının, kulakları sağır eden bir şakırtıyla çalıştığı dokumahane toz içindeydi.""
Dokumak
[-i] Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak; En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak; Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
""Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum.""
Dokumacılık
[isim] Kumaş dokuma işi, sanatı veya dokuma ticareti, tekstil; Dokuma sanayisi
Dokumalı
[sıfat] Dokuması olan; Dokunmuş
""Ayağındaki seyrek dokumalı çorabından utanarak beni önüne doğru itip arkamdan yürüdü.""
Dokuma
[isim; sıfat] Dokumak işi, mensucat, tekstil; Minder örtüsü, yatak kılıfı vb. için kullanılan ve boyalı pamuk ipliğinden dokunan bez; Kumaş olabilen, kumaş yapılabilen; Tezgâhta dokunarak elde edilen (kumaş); Yapı, oluşum
""Halı dokuma sanatı. Dokuma sanayisi."; "Bunun için bu ad yıllara dayanacak, boyası has, dokuması sağlam bir ad olmalı, dedim.""
Doküman
[isim] Belge, vesika
""Dostumun dokümanlarından çok güzel bilgiler edinmiştim.""
Dokümanter
[sıfat] Belgesel
""Dokümanter film.""
Dokümantasyon
[isim] Belgeleme, bir çalışma için gerekli belgeleri arama ve sağlama, belgelere dayandırma
""Esaslı dokümantasyona ve teknik hünerlere karşın, en büyük handikapları, bu yaşanmışlık sıcaklığından yoksun oluşları idi.""
Okumak
[-i; nsz; nsz; nsz; nsz; nsz] Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek; Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek; Bir konuyu öğrenmek için okulda, bir öğretmenin yanında veya yazılı şeyler üzerinde çalışmak, öğrenim görmek; Şarkı, türkü, şiir vb.ni sesli olarak veya ezgi ile söylemek; Bir şeyin anlamını çözmek; Hastalığı iyi edeceğini ileri sürerek okuyup üflemek, üfürükçülük etmek; Bazı belirtilerle bir anlamı, gizli bir duyguyu anlamak, kavramak; Sövmek, küfretmek; Bir yere çağırmak, davet etmek, okuntu göndermek
""Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu."; "Gazete bile okumak istemiyorum."; "Çabuk dil öğrenmedi, okumak istemedi."; "Salon boşalmaya başladı, biz şiirler okuyup dinliyoruz."; "Şifre okumak."; "Yüzünü benden saklıyor. Niçin? Çehresinde, melalinde aşkının matemini okumayayım, diye mi?""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü