İçinde fena olan toplam 24 kelime var. İçerisinde FENA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında fena olan kelimeler listesine ya da sonu fena ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
fenasına gitmek, hava fena esmek
14 Harfli Kelimeler
analık fenalık, fena kalplilik
13 Harfli Kelimeler
Fenalaştırmak, fenaya çekmek, fenaya sarmak, fenalık etmek
12 Harfli Kelimeler
Fenalaştırma, fena yaparım
11 Harfli Kelimeler
fena yapmak, fena bulmak, fena kalpli, işin fenası, fena vurmak
10 Harfli Kelimeler
Fenafillah, Fenalaşmak, fena etmek, fena olmak, fena hâlde
9 Harfli Kelimeler
Fenalaşma
7 Harfli Kelimeler
Fenalık
4 Harfli Kelimeler
Fena, Fena
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Fenalaştırma
[isim] Fenalaştırmak işi durumu
Fena
[sıfat; zarf] İyi nitelikte olmayan, kötü; Üzücü; İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse); Hoşa gitmeyen, rahatsız edici; Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan; Çok
""Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir."; "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..."; "Fena bir öğrenci."; "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım."; "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum."; "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.""
[sıfat; zarf] İyi nitelikte olmayan, kötü; Üzücü; İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse); Hoşa gitmeyen, rahatsız edici; Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan; Çok
""Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir."; "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..."; "Fena bir öğrenci."; "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım."; "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum."; "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.""
Fenalaşma
[isim] Fenalaşmak işi
""Mebrure, Hatice'nin böyle birdenbire fenalaşmasından ürkerek ayağa kalktı.""
Fenalaştırmak
[-i] Fenalaşmasına sebep olmak, fena duruma getirmek
Fenafillah
[isim] Allah'ın varlığı içinde yok olma
Fena
[sıfat; zarf] İyi nitelikte olmayan, kötü; Üzücü; İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse); Hoşa gitmeyen, rahatsız edici; Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan; Çok
""Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir."; "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..."; "Fena bir öğrenci."; "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım."; "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum."; "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.""
[sıfat; zarf] İyi nitelikte olmayan, kötü; Üzücü; İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse); Hoşa gitmeyen, rahatsız edici; Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan; Çok
""Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir."; "Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki..."; "Fena bir öğrenci."; "Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım."; "Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum."; "Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.""
Fenalaşmak
[nsz] Kötü bir duruma girmek; Hastanın durumu ağırlaşmak; Ansızın bayılacak gibi olmak
""İş fenalaştı."; "Kendisini tam Cemile'nin karşısında görünce fenalaştı.""
Fenalık
[isim] Kötülük, şer; Rahatsızlık veren şey
""Bu alçaklar sana her fenalığı yapabilirler."; "Fenalık iki tarafın ağaçlık, sık orman oluşu...""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü