İçinde ekmek olan toplam 234 kelime var. İçerisinde EKMEK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ekmek olan kelimeler listesine ya da sonu ekmek ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
cezasını çekmek, acemilik çekmek, ayrı baş çekmek, damarına çekmek, fotoğraf çekmek, günahını çekmek, kulağını çekmek, ilgisini çekmek, imbikten çekmek, imtihana çekmek, kalafata çekmek, meşakkat çekmek, özlemini çekmek, parasını çekmek, müşkülat çekmek, protesto çekmek, tuz biber ekmek, ya sabır çekmek, tuz ekmek hakkı, ekmek kırıntısı, ya sabır çekmek
14 Harfli Kelimeler
ekmek çarpsın!, ekmek kadayıfı, cartayı çekmek, cavlağı çekmek, besmele çekmek, acısını çekmek, ayağını çekmek, burnunu çekmek, derdini çekmek, eteğini çekmek, mortoyu çekmek, ızdırap çekmek, kasavet çekmek, masrafı çekmek, röntgen çekmek, sefalet çekmek, sehpaya çekmek, zartayı çekmek, perhize çekmek, piyango çekmek, sorguya çekmek, sıkıntı çekmek, sıygaya çekmek, tombala çekmek, üzerine çekmek, telgraf çekmek
13 Harfli Kelimeler
ekmek dolması, ekmek düşmanı, ekmek kavgası, ekmek kaygısı, ekmek tahtası, ekmek tatlısı, besiye çekmek, beyaza çekmek, boynuz çekmek, boğaya çekmek, dikkat çekmek, fişini çekmek, eziyet çekmek, fenaya çekmek, hasret çekmek, hatime çekmek, hesaba çekmek, elaman çekmek, enfiye çekmek, gurbet çekmek, güçlük çekmek, kötüye çekmek, mihnet çekmek, meşale çekmek, kavara çekmek, kayışa çekmek, keleye çekmek, yokluk çekmek, makara çekmek, makine çekmek, yallah çekmek, kuyruk çekmek, yükünü çekmek, nazını çekmek, rastık çekmek, zahmet çekmek, peklik çekmek, perdah çekmek, peşkeş çekmek, pimini çekmek, poliçe çekmek, sünger çekmek, suyunu çekmek, tahinli ekmek, sineye çekmek, toprak çekmek, temize çekmek, tespih çekmek, tetiği çekmek, tırtıl çekmek, vantuz çekmek, vişneli ekmek, üstüne çekmek, aslına çekmek, sigaya çekmek, kenara çekmek, minnet çekmek, pehpeh çekmek
12 Harfli Kelimeler
duvar çekmek, ahıra çekmek, ekmek ayvası, ekmek kapısı, ekmek mayası, ekmek parası, açlık çekmek, afyon çekmek, aşağı çekmek, bıçak çekmek, avans çekmek, ayaza çekmek, çizgi çekmek, fener çekmek, esrar çekmek, evrat çekmek, çeper çekmek, gönül çekmek, gönlü çekmek, kolan çekmek, kopya çekmek, yekûn çekmek, kılıç çekmek, içine çekmek, içini çekmek, ığrıp çekmek, ipini çekmek, iplik çekmek, kalem çekmek, iyiye çekmek, kaygı çekmek, keder çekmek, macun çekmek, yatak çekmek, kürek çekmek, nefes çekmek, niyet çekmek, sevda çekmek, sıfır çekmek, zarar çekmek, perde çekmek, sürme çekmek, şölen çekmek, tapan çekmek, silah çekmek, tuğra çekmek, tepki çekmek, pasta çekmek, zengin ekmek, şınav çekmek, alçı çekmek , çırpı çekmek, çizik çekmek, kenar çekmek, hedef çekmek, türkü çekmek, nefsi çekmek, zikir çekmek
11 Harfli Kelimeler
ekmek öpmek, ekmek ağacı, ekmek ufağı, dona çekmek, canı çekmek, ceza çekmek, ağır çekmek, arık çekmek, cila çekmek, ayak çekmek, azap çekmek, boya çekmek, çile çekmek, film çekmek, emek çekmek, koza çekmek, kura çekmek, iple çekmek, yuha çekmek, okka çekmek, pala çekmek, para çekmek, rest çekmek, soya çekmek, vido çekmek, tasa çekmek, taşa çekmek, ekmeksizlik, soğan ekmek, ekmek arası
10 Harfli Kelimeler
Ekmekçilik, ekmek küfü, don çekmek, dem çekmek, gam çekmek, etli ekmek, hat çekmek, kuru ekmek, içi çekmek, ipe çekmek, kan çekmek, yuh çekmek, yas çekmek, sah çekmek, sap çekmek, set çekmek, süt çekmek, tel çekmek, tel çekmek, fön çekmek
9 Harfli Kelimeler
ah çekmek, ad çekmek, ağ çekmek, el çekmek, iç çekmek, of çekmek, oh çekmek, su çekmek, taş ekmek, tam ekmek, uf çekmek
8 Harfli Kelimeler
Ekmeksiz, Ekmeklik, Gerekmek, Çekmeköy
7 Harfli Kelimeler
Ekmekçi, Ekmeksi
6 Harfli Kelimeler
Çekmek, Sekmek
5 Harfli Kelimeler
Ekmek, Ekmek
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Ekmek
[-i; -e] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek; Toprağı ekip biçmek için kullanmak; Serpmek; Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak; Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak; Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek; Yarışta geçmek
""Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor."; "Yemeğe biber ekmek."; "Fesat tohumları ekenler..."; "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler.""
[-i; -e] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek; Toprağı ekip biçmek için kullanmak; Serpmek; Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak; Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak; Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek; Yarışta geçmek
""Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor."; "Yemeğe biber ekmek."; "Fesat tohumları ekenler..."; "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler.""
Ekmekçilik
[isim] Ekmek yapma veya satma işi
Ekmekçi
[isim] Ekmek yapan veya satan kimse; Ekmek satılan dükkân
Ekmeksiz
[sıfat; zarf] Ekmeği olmayan; Yiyeceği olmayan; Ekmek olmadan
Ekmek
[-i; -e] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek; Toprağı ekip biçmek için kullanmak; Serpmek; Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak; Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak; Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek; Yarışta geçmek
""Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor."; "Yemeğe biber ekmek."; "Fesat tohumları ekenler..."; "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler.""
[-i; -e] Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek; Toprağı ekip biçmek için kullanmak; Serpmek; Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak; Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak; Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek; Yarışta geçmek
""Ancak senede otuz dönüm ekebiliyor."; "Yemeğe biber ekmek."; "Fesat tohumları ekenler..."; "Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler.""
Ekmeklik
[isim; sıfat] İçine ekmek konulan kap; Oyunda her zaman yenilerek kendisinden para kazanılan kimse; Ekmek yapmaya yarayan veya ayrılan
""Ekmeklik un.""
Çekmek
[-i; -i; -e; -i; -i; -i; nsz] Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek; Taşıtı bir yere bırakmak, koymak; Germek; İçine almak, emmek; Bir yerden başka bir yere taşımak; Bir amaçla ortadan kaldırmak; Solukla içine almak; Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak; Atmak, vurmak; Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak; Güç durumlara dayanmak, katlanmak; Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmak; Tartıda ağırlığı olmak; Döşemek; Herhangi bir engel kurmak; Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak; İmbik yardımı ile elde etmek; Çizgi durumunda uzatmak; Aynısını yazmak veya çizmek; Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak; Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak; Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek; Taşıma gücü olmak; Öğütmek; Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak; Dikkat, ilgi vb.ni üzerine toplamak; Hoşa gitmek, sarmak; Kaçan ilmeği örmek; Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak; Bir duyguyu içinde yaşatmak; Yürütmek, sürmek; Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek; Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak; Herhangi bir anlama almak; Örtmek, giymek; Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek; Yol, ay sürmek; Daralıp kısalmak; Söylemek; Asmak; Boya, badana vb. sürmek; Yollamak; Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak; Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek; Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı; İçki içmek
""Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı."; "İpi çekmek."; "Ekini tarladan çekmek."; "Piyasadaki parayı çekmek."; "Beş defa yutkunup üç defa burnunu çektikten sonra anlattı."; "Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi."; "Dayak çekmek. Şut çekmek."; "Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum."; "Onun bütün masraflarını ben çekiyorum."; "Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi."; "Kablo çekmek."; "Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş."; "Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim, diye bekleşiyorlar."; "İspirto çekmek. Gül yağı çekmek."; "Kirpiğine sürme çek / Kına yak parmağına."; "Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek."; "Bardak çekmek."; "Fotoğraf çekmek. Film çekmek."; "Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez."; "Kahve çekmek."; "Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker."; "Çorap çekmek."; "Beni lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti."; "Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum."; "Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın."; "Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur."; "Sorguya çekmek."; "Bak, sözümü nereye çekti!"; "Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz."; "Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur."; "Kumaşı yıkayınca çekti."; "Bir nutuk çekmeye başlarken birdenbire yutkunmuş susmuştu."; "Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik."; "Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?"; "Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor."; "Çok kimse rakısını bağında çekiyordu.""
Gerekmek
[nsz] Bir şeyin yapılabilmesi veya gerçekleşmesi bazı nesne, fiil vb.ne bağlı olmak, gerek olmak, lazım olmak, icap etmek, iktiza etmek
""Tepeören denilen köye şafak sökmeden varmamız gerekiyordu.""
Sekmek
[nsz] Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak; Tek veya iki ayak üzerinde sıçrayarak ilerlemek; Atılan bir nesne bir yere dokunduktan sonra sıçrayarak gitmek; Bir yere, bir cisme çarparak yön değiştirmek; Aralık vermek
""Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi."; "Taş seke seke gözden kayboldu."; "Mermi sekti."; "Hastanın ateşi bir gün bile sekmedi.""
Ekmeksi
[sıfat] Ekmeği andıran, ekmeğe benzeyen, ekmek gibi
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü