İçerisinde BULANIK Geçen Kelimeler

İçinde bulanık olan toplam 10 kelime var. İçerisinde BULANIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bulanık olan kelimeler listesine ya da sonu bulanık ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

Bulanıklaştırma

13 Harfli Kelimeler

Bulanıklaşmak

12 Harfli Kelimeler

Bulanıklaşma

11 Harfli Kelimeler

boz bulanık

10 Harfli Kelimeler

Bulanıklık, Busbulanık

9 Harfli Kelimeler

Bulanıkça, bulanıksı

7 Harfli Kelimeler

Bulanık, Bulanık

Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)

Bulanık

[sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan; Bulutlu, kapalı (hava); Açık seçik görünmeyen, net olmayan; Donuk, anlamsız, fersiz (bakış); Niteliği tam anlaşılmayan

""Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."; "Bulanık görüntü."; "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."; "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum.""

[sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan; Bulutlu, kapalı (hava); Açık seçik görünmeyen, net olmayan; Donuk, anlamsız, fersiz (bakış); Niteliği tam anlaşılmayan

""Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."; "Bulanık görüntü."; "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."; "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum.""

Bulanıkça

[sıfat] Biraz bulanık olan, çok duru olmayan

""Yıkanmak için kırık küvete boşalttığı bulanıkça suya baktı.""

Bulanıklaşma

[isim] Bulanıklaşmak işi veya durumu

Bulanıklık

[isim] Bulanık olma durumu

""Bakışlarına çoktan bir ihtiyar sarhoş gözlerinin bulanıklığı gelmişti.""

Bulanıklaşmak

[nsz] Bulanık olmak

Busbulanık

[sıfat] Çok bulanık

""Gözleri busbulanık, rengi, kapaklar şiş şiş.""

Bulanık

[sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan; Bulutlu, kapalı (hava); Açık seçik görünmeyen, net olmayan; Donuk, anlamsız, fersiz (bakış); Niteliği tam anlaşılmayan

""Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."; "Bulanık görüntü."; "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."; "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum.""

[sıfat] Bulanmış olan, duru olmayan; Bulutlu, kapalı (hava); Açık seçik görünmeyen, net olmayan; Donuk, anlamsız, fersiz (bakış); Niteliği tam anlaşılmayan

""Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."; "Bulanık görüntü."; "Dimdik oturuyor, bulanık ve ıslak gözlerle ona bakıyordu."; "İzmir-Bursa yolculuğundan dönüşümde ben böyle bulanık bir politika havası içinde bulmuştum.""

Bulanıklaştırma

[isim] Bulanıklaştırmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü