İçinde bela olan toplam 39 kelime var. İçerisinde BELA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bela olan kelimeler listesine ya da sonu bela ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
belasını bulmak, Allah'ın belası, kazasız belasız
14 Harfli Kelimeler
hatır belasına, tabela partisi
13 Harfli Kelimeler
bela çıkarmak, bela getirmek, bela kesilmek, püsküllü bela, skor tabelası
12 Harfli Kelimeler
gönül belası, namus belası, tabela bahis
11 Harfli Kelimeler
Tabelacılık, bela okumak
10 Harfli Kelimeler
Belagatsiz, bela olmak, baş belası, tatlı bela, belasızlık, abelardize
9 Harfli Kelimeler
Belagatli, yedi bela, ar belası, tabelasız
8 Harfli Kelimeler
Kalubela, Tabelacı, güç bela, zor bela, defibela, tabelalı, bin bela
7 Harfli Kelimeler
Belagat, Belahet, Belasız
6 Harfli Kelimeler
Belalı, Tabela, belası
4 Harfli Kelimeler
Bela
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Belalı
[sıfat; isim] Yorucu, üzücü, can sıkıcı; Kavgacı, şirret; Yolsuz kadının zorba dostu
""Bu belalı işin iyi gitmeye başlamasının daha ucundayız."; "Belalıları başından taşkın kadınlarla uğraşacak yaşta değiliz.""
Belagat
[isim] İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği; Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik; Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı; Bir şeyde gizli olan derin anlam
""Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış."; "Sükûtun belagati.""
Belahet
[isim] Alıklık
""Faziletle belahat aynı şey sayılıyor.""
Belagatli
[sıfat] Belagati olan
Belagatsiz
[sıfat] Belagati olmayan
""Yeni kelimeler sanatı, daha saf, hiç belagatsiz ve hiçbir zaman, hiçbir şey ispat etmeye çalışmıyor.""
Bela
[isim] İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum; Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay veya kimse; Hak edilen ceza
""Kumar, toplum için büyük bir beladır."; "Hayatta dipdiri yanmak belasından da kurtulmuştum."; "Allah belasını verdi.""
Kalubela
[isim] İslam inancına göre, ruhlar yaratıldığında Allah'ın "Ben sizin Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna ruhların verdikleri "evet" cevabı; Çok eski zaman
Tabelacılık
[isim] Tabelacının işi
Tabelacı
[isim] Tabela yazan kimse
Tabela
[isim] Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta veya sac parçası, levha; Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge; Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt
""Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum.""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü