İçinde alkan olan toplam 29 kelime var. İçerisinde ALKAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında alkan olan kelimeler listesine ya da sonu alkan ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
14 Harfli Kelimeler
çivisiz kalkan
13 Harfli Kelimeler
Çalkanabilmek, kalkan balığı, çalkantı sacı
12 Harfli Kelimeler
Çalkanabilme, kalkan etmek, kalkan olmak, çalkandırmak, kartalkanadı
11 Harfli Kelimeler
Çalkantısız, Balkanoloji, kalkan bezi, kılıçkalkan, çalkandırma
10 Harfli Kelimeler
Çalkantılı, Balkanolog, Kalkandere
9 Harfli Kelimeler
Çalkanmak, Kalkancık, Balkanlık, Balkanlar
8 Harfli Kelimeler
Çalkanış, Çalkanma, Çalkantı, kalkansı
6 Harfli Kelimeler
Balkan, Kalkan, Kalkan
5 Harfli Kelimeler
Alkan
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Balkan
[isim] Sarp ve ormanlık sıradağ
""Podima balkanları içinde, bir alandan, bir çalılık içinden Ahmet Efendi'yi çıkarıp getirmişler.""
Alkan
[isim] Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
Çalkanmak
[nsz] Çalkama işine konu olmak; Deniz, göl dalgalanmak; Coşmak; Haber, söylenti herkesin ağzında dolaşmak; Coşkunluk, hareketlilik içinde bulunmak
""Bu loş ve serin salonların altında Haliç'in denizliğini unutmuş, uslu suyu çalkanır."; "Herkes, her şey bir bahar sevinci içinde çalkanır durur.""
Çalkantılı
[sıfat] Çalkantısı olan; Düzensiz, karmakarışık
""Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi."; "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı.""
Çalkanış
[isim] Çalkanma işi veya biçimi
Çalkanma
[isim] Çalkanmak işi
""Mehtap âlemiyle bütün Boğaziçi'nin çalkanmasına rağmen bu gecenin bir saz gecesi olacağını mutlaka herkes işitmiş olamazdı.""
Çalkantısız
[sıfat] Çalkantısı olmayan
""Çalkantısız deniz.""
Çalkantı
[isim] Deniz ve gölde dalgalanma; Çalkanmış şey; Kalbur yardımıyla ayrılan çer çöp; Coşku; Kargaşa ve bunalımın yol açtığı düzensiz, karışık, sıkıntılı durum
""Yumurta çalkantısı."; "Lodos rüzgârı es esebildiğine / Dinmesin gönlümdeki çalkantı."; "Beraat etmen büyük çalkantı yaratır basında.""
Kalkan
[isim] Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık; Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık; Koruyucu
""Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.""
[isim] Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık; Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık; Koruyucu
""Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.""
Kalkan
[isim] Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık; Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık; Koruyucu
""Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.""
[isim] Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık; Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık; Koruyucu
""Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba.""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü