İçinde ütme olan toplam 50 kelime var. İçerisinde ÜTME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ütme olan kelimeler listesine ya da sonu ütme ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu: Kelime Bulma Makinesi .
Harf Sayısına Göre Kelimeler
15 Harfli Kelimeler
dirsek çürütmek, burnunda tütmek, davasını gütmek, minder çürütmek, yuvayı yürütmek, politika gütmek, ferman yürütmek
14 Harfli Kelimeler
ahkâm yürütmek, fikir yürütmek, gözünde tütmek, içini çürütmek, kafayı üşütmek, menfaat gütmek, öğütme haznesi, yürütme kurulu, vites büyütmek
13 Harfli Kelimeler
akıl yürütmek, bacası tütmek, maksat gütmek, ömür çürütmek
12 Harfli Kelimeler
davar gütmek, hedef gütmek, ocağı tütmek, yürütme gücü
11 Harfli Kelimeler
amaç gütmek
10 Harfli Kelimeler
kin gütmek, kan gütmek
9 Harfli Kelimeler
pörsütmek
8 Harfli Kelimeler
Büyütmek, Çürütmek, Yürütmek, Sürütmek, Ürkütmek, pörsütme
7 Harfli Kelimeler
Büyütme, Çürütme, Öğütmek, Yürütme, Sürütme, Üşütmek, Ürkütme
6 Harfli Kelimeler
Gütmek, Öğütme, Üşütme, Tütmek
5 Harfli Kelimeler
Gütme, Ütmek, Ütmek, Tütme
4 Harfli Kelimeler
Ütme
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Büyütme
[isim] Büyütmek işi; Birisi tarafından yetiştirilmiş kimse; Uzakta duran cisimlere dürbün vb. bir araçla bakıldığında cismi gören açının çıplak gözle bakıldığı zamanki açıya oranı
""O, filancanın büyütmesidir.""
Büyütmek
[-i] Büyük duruma getirmek, genişletmek; Yetiştirmek, bakmak; Abartmak, mübalağa etmek
""Büyüt bu fidanı ey genç / Hazır yeşermişken."; "Bir ara yine işi büyüttüğüne, hayale kapıldığına hükmetti.""
Çürütme
[isim] Çürütmek işi
Çürütmek
[-i] Çürümesine sebep olmak; Eti bayatlatıp gevrek bir duruma getirmek; Doğru olarak ileri sürülen bir düşüncenin, bir davanın boşluğunu, anlamsızlığını ortaya koymak
Gütme
[isim] Gütmek işi
""Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar.""
Gütmek
[-i; nsz] Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek; Bir düşünceyi, bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak; Bir kimseyi, bir topluluğu kendi düşünce ve amacı doğrultusunda yönetmek, sevk ve idare etmek
""Amaç gütmek. Kin gütmek.""
Öğütmek
[-i] Bir araçla tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek; Ezmek, çiğnemek
""Bu değirmen, günde ancak kırk elli çuval öğütebilirdi.""
Öğütme
[isim] Öğütmek işi
""Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler.""
Yürütme
[isim] Yürütmek işi; Kanunları uygulama işi, icra; Merkezî yönetim ve yerinden yönetim kuruluşlarının hepsi
""Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır.""
Yürütmek
[-i; nsz] Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak; Gerektiği gibi yapmak, uygulamak; Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak; Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek; İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak; Habersiz olarak almak, çalmak
""İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."; "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."; "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi."; "Bizim kalemi yürütmüşler.""
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü