Başında d olan 8 harfli 671 kelime var. D harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca içinde d harfi olan kelimeler listesine ya da sonu d harfi ile biten kelimeler listesine göz atmak isteyebilirsiniz.
- Dadanmak
- Dadaşlık
- dağ başı
- dağ çamı
- dağ çayı
- dağ gölü
- dağ kolu
- dağ köyü
- dağ topu
- Dağarcık
- Dağcılık
- Dağılmak
- Dağıtıcı
- Dağıtmak
- Dağlamak
- Dağlanış
- Dağlanma
- Dağlatış
- Dağlatma
- Dağlayış
- dağlılık
- daha bir
- Dâhiliye
- Dâhiyane
- Dahletme
- daimîlik
- Dairesel
- Dairesiz
- dal gibi
- Dalanmak
- dalaşkan
- Dalaşmak
- Dalavere
- Dalbastı
- Daldırış
- Daldırma
- Daldırma
- Dalfidan
- Dalgacık
- Dalgasız
- Dalgınca
- Dalkavuk
- Dalkılıç
- Dalkıran
- Dallamak
- Dallanış
- Dallanma
- dalöğlen
- Daltaban
- Dalyancı
- Dalyarak
- Dalyasan
- dam altı
- Damacana
- Damaksıl
- Damaksız
- Damarcık
- Damarsız
- Damatlık
- Damgasız
- Damıtıcı
- Damıtmak
- Damızlık
- Damlacık
- Damlalık
- Damlamak
- Damlatış
- Damlatma
- Damlayış
- Damperli
- dana eti
- Danadili
- Dangadak
- Dangalak
- Danışmak
- Danışman
- Dantelli
- dar paça
- dar ünlü
- dara dar
- Darağacı
- Daralmak
- Daraltış
- Daraltma
- Daraşlık
- Darbecik
- Darbetme
- Darboğaz
- Dardağan
- Dargeçit
- Darılgan
- Darılmak
- Darıltma
- darlamak
- darlanma
- Darlaşma
- Darphane
- Darvinci
- Daüssıla
- Davetiye
- Davetkâr
- Davetsiz
- Davranım
- Davranış
- Davranma
- Dayaklık
- Dayaklık
- Dayaksız
- Dayanmak
- Dayatmak
- Dayızade
- Dazlamak
- deadline
- Debillik
- Debriyaj
- Dedantör
- Dedektif
- Dedektör
- Dedikodu
- Dedirmek
- Dedirtme
- Defaatle
- defansif
- Defetmek
- defibela
- Defineci
- deflatör
- Deflemek
- Defleyiş
- Defnediş
- Defnetme
- Defolmak
- Defterci
- Degajman
- Değdiriş
- Değdirme
- Değersiz
- Değimsiz
- Değinmek
- Değirmek
- Değirmen
- Değişici
- Değişken
- Değişkin
- Değişmek
- Değişmez
- Değnekçi
- Dehlemek
- Dehlenme
- Dehletme
- Dehşetli
- Dejenere
- dekadans
- Dekagram
- Dekanlık
- Dekartçı
- Dekaster
- Dekatlon
- Dekstrin
- Dekstroz
- Deldiriş
- Deldirme
- Delepmek
- deli bal
- deli otu
- Deliksiz
- delilsiz
- Delinmek
- Delirmek
- Delirtme
- Delişmen
- dellenme
- Demagoji
- Dembedem
- Demetçik
- Demincek
- Deminden
- Demirbaş
- Demircik
- Demirköy
- Demirözü
- Demirsiz
- Demlemek
- Demleniş
- Demlenme
- Demletme
- Demleyiş
- demlilik
- Demograf
- Demokles
- Demokrat
- Deneklik
- Denemeci
- Denenmek
- Denetici
- Denetmek
- Denetmen
- Deneysel
- Deneysiz
- Dengelem
- Dengelik
- Dengeşik
- Dengesiz
- Denilmek
- Denizatı
- Denizlik
- Denkleme
- Denlilik
- Denşirme
- Densizce
- denyoluk
- Depderin
- Depolama
- Depozito
- depremek
- Depreniş
- Deprenme
- depresif
- Depreşme
- Derbeder
- Dercetme
- Derebeyi
- Dereceli
- dergilik
- Derhatır
- Derilmek
- Derinden
- Derinlik
- Derişmek
- Derkenar
- Derlemci
- Derlemek
- Derleniş
- Derlenme
- Derletme
- Derleyiş
- dermason
- Dermatit
- Dermeyan
- Dernekçi
- Derneşik
- ders içi
- dersbaşı
- Dershane
- Dervişçe
- Deryadil
- Deşeleme
- Desensiz
- designer
- Desigram
- Deşilmek
- Desister
- Despotça
- Despotik
- despotya
- Destancı
- Destanlı
- Destansı
- Destarlı
- destegül
- Destekçi
- Destekli
- Desturlu
- Desturun
- Detaysız
- Deterjan
- dev gibi
- Devamsız
- Devegözü
- Devetüyü
- Devimsel
- Devimsiz
- Devingen
- Devinmek
- Devirmek
- Devirtme
- Devitken
- Devitmek
- Devleşme
- devletçe
- Devletçi
- Devletle
- Devletli
- devralış
- Devralma
- devrediş
- Devretme
- Devriliş
- Devrilme
- Devrimci
- Devrolma
- Devşirim
- Devşiriş
- Devşirme
- Diaspora
- Didaktik
- Didilmek
- Didingen
- Didinmek
- Didişken
- Didişmek
- Difüzyon
- Diğerkâm
- Dikbaşlı
- Dikelmek
- Dikeltme
- Dikencik
- Dikenlik
- Dikensiz
- Dikeylik
- Dikilmek
- Dikilmek
- Dikimevi
- Dikişsiz
- Dikizlik
- Dikkatli
- Dikleniş
- Diklenme
- Dikleşme
- Dikmelik
- Dikotomi
- Diksiyon
- Diktafon
- Diktatör
- Diktirme
- dilbasar
- Dilcilik
- Dilenmek
- diletmek
- Dilinmek
- Dilleniş
- Dillenme
- Dilleşme
- dillilik
- Dilovası
- Dilsever
- din dışı
- din erki
- Dinamizm
- Dincelme
- Dincilik
- Dindiriş
- Dindirme
- Dinelmek
- Dingilli
- dinginci
- Dinlemek
- Dinlence
- Dinleniş
- Dinlenme
- Dinlenme
- dinletiş
- Dinletme
- Dinleyiş
- dinlilik
- dip dibe
- Dipçikli
- Diplarya
- Diplemek
- Diplomat
- Direklik
- Direksiz
- Direktif
- Direktör
- Dirençli
- Direngen
- Direnmek
- Direşken
- Direşmek
- diretken
- Diretmek
- dirijabl
- Diriksel
- Dirilmek
- diriltiş
- Diriltme
- Dirimlik
- Dirimsel
- dirlikçi
- diş tacı
- diş taşı
- Dişbudak
- Dişçilik
- dişe diş
- Dişillik
- Disiplin
- Diskotek
- disleksi
- Dişlemek
- Dişleniş
- Dişlenme
- Dişletme
- Dişleyiş
- Dişlilik
- Dispeççi
- Ditilmek
- Ditiramp
- Diyafram
- Diyagram
- Diyaklaz
- Diyalekt
- Diyastaz
- Diyastol
- Diyatome
- diyetsiz
- Diyoptri
- diz bağı
- diz boyu
- diz dize
- diz üstü
- Dizayncı
- dizaynlı
- Dizdirme
- Dizeleme
- Dizemsiz
- Dizgesel
- Dizgesiz
- dizileme
- Dizilmek
- Dizlemek
- Dırdırcı
- Dırlanma
- Dırlaşma
- dış âlem
- dış alım
- dış borç
- dış deri
- dış gezi
- dış kapı
- dış odun
- dış saha
- Dışarılı
- Dışarlık
- Dışbükey
- Dışkılık
- Dışlamak
- Dışlanış
- Dışlanma
- Dışlayış
- dışrakçı
- Dızdızcı
- Dızlamak
- dobralık
- Doğaçtan
- Doğallık
- Doğanşar
- Doğanyol
- Doğaüstü
- Doğdurma
- Dogmatik
- Doğramak
- doğranış
- Doğranma
- Doğratma
- Doğrayış
- Doğrudan
- Doğrulma
- Doğrultu
- Doğruluk
- Doğrulum
- doğruluş
- Doğrusal
- Doğrusuz
- Doğuluca
- Doğumevi
- Doğumsal
- Doğurgan
- Doğurmak
- Doğurtma
- Doğurucu
- Doğuştan
- Doksanar
- doksanlı
- Döktürme
- döktürüş
- Döküklük
- Dökülgen
- Dökülmek
- Dokumacı
- Dokumalı
- Dökümevi
- Dokunmak
- Dokunmak
- Dökünmek
- Dokunsal
- Dokurcuk
- Dokurcun
- Dokutmak
- Dokuyucu
- Dokuzgen
- dokuzluk
- Dokuztaş
- döl yolu
- Dolaksız
- Dolambaç
- Dolanmak
- dolapsız
- Dolaşmak
- Dolaysız
- Doldurma
- Dolduruş
- Dolganca
- Dolgunca
- Döllemek
- Dölleniş
- Döllenme
- Dolmalık
- Dolmuşçu
- Dolukmak
- dolunmak
- Doluşmak
- Domalmak
- Domaltma
- Domestik
- Dominant
- Dominyon
- Dömivole
- Domuzlan
- Domuzluk
- Domuzuna
- don yağı
- Donanmak
- Donatılı
- Donatmak
- Donduraç
- Dondurma
- Döndürme
- Döndürüş
- Döneklik
- Döneleme
- Dönelmek
- Dönencel
- Dönenmek
- dönmelik
- Donukluk
- Dönülmek
- Dönümlük
- Dönüşmek
- Dönüşsüz
- dörderli
- Dördüncü
- dört bir
- dört göz
- dört yol
- Dörtköşe
- Dörtleme
- Dörtnala
- doruksuz
- Dosdoğru
- Döşeksiz
- Döşemeci
- Döşemeli
- Döşemsiz
- Döşenmek
- Döşetmek
- Döşeyici
- Döteryum
- Dövdürme
- Dövmelik
- dövmesiz
- Dövülgen
- Dövülmek
- Dövünmek
- Dövüşken
- Dövüşmek
- Doyasıya
- Doyulmak
- Doyumevi
- Doyumluk
- Doyumsuz
- Doyunmak
- Doyurmak
- Doyurucu
- Dragoman
- Dramatik
- Dubaracı
- Dublajcı
- Dubniyum
- Dudaksıl
- Dudaksız
- Düellocu
- Düğmesiz
- Düğümcük
- Düğümsüz
- Düğünevi
- Düğünsüz
- Düğürcük
- Duhuliye
- Dükkâncı
- Duldasız
- Dumansız
- Dümbelek
- Dümenden
- Dümenevi
- Dümensiz
- Dünürlük
- Dünyaevi
- Dünyalık
- dünyasal
- Duraklık
- Duraksız
- Duralama
- Durallık
- Dürbünlü
- Durdurma
- Durduruş
- Durmadan
- Dürtülme
- Dürtüşme
- Durukluk
- Duruksun
- Durulama
- Durulmak
- Durulmak
- Dürülmek
- Durultma
- düş gücü
- Düşçülük
- Düşeslik
- Düşeylik
- Düşlemek
- Düşlemli
- düşleyiş
- Düşmanca
- Düşüklük
- Düşüncel
- Düşündeş
- Düşünmek
- Düşünsel
- Düşünücü
- Düşürmek
- Düşürtme
- Dutçuluk
- Duvaksız
- Düvesime
- duy priz
- Duyarlık
- Duyarsız
- Duygudaş
- Duygusal
- Duygusuz
- Duyulmak
- Duyumsal
- Duyumsuz
- Duyurmak
- duyurtma
- Duyuüstü
- düz flüt
- düz paça
- düz rakı
- düz ünlü
- düzdürme
- Düzelmek
- Düzeltim
- düzeltiş
- Düzeltme
- Düzenbaz
- Düzensiz
- Düzeysiz
- düzgünce
- Düzgüncü
- Düzgünlü
- Düzgüsel
- Düzgüsüz
- Düzlemek
- düzlemli
- Düzlenme
- Düzleşme
- Düzletme
- Düztaban
- Düzülmek
Bazı Kelimelerin Anlamları (Kaynak: TDK)
Dadanmak
Tadını aldığı, hoşlandığı bir şeyi sık sık istemek; Yarar, çıkar amacıyla veya alışkanlıkla bir yere sık uğramak, abone olmak
Dadaşlık
Dadaş olma durumu
Dağarcık
Meşin torba; Repertuvar; Bellek
Dağcılık
Dağa tırmanma sporu, alpinizm
Dağılmak
Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak; Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek; Parçalanarak yayılmak, ufalanmak; Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmak; Birliği, beraberliği bozulmak; Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak; Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak
Dağıtıcı
Mektup, gazete vb. şeyleri dolaşarak dağıtan kimse, müvezzi; Motorlarda yüksek gerilimli akımı çalışma sırasına göre bujilere yayıp gönderen aygıt, distribütör
Dağıtmak
Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak; Belli bir orana göre bölüştürmek, pay etmek, tevzi etmek; Herhangi bir şeyi ayrı ayrı kimselere vermek; Bir şeyin veya bir yerin düzenini bozmak; Güçlü bir vuruşla büyük bir zarara yol açmak; İletmek, ulaştırmak; Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek; Kurulu bir düzeni bozmak; Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek; Ne yaptığını bilmeyecek kadar içip kendinden geçmek; Değişik sebeplerle kendini koyuvermek, beklenmedik davranışlarda bulunmak
Dağlamak
Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak; Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak; Çok sıcak, soğuk veya acı, bir şey, yakmak; Acısı yüreğine işlemek
Kelime anlamları kaynağı: Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü